Devrimci Proletarya’nın 5. sayısı çıktı

285

Derginin manşet yazısı, 1 Mayıs günü Alınteri sitesinde de yayınlanan “Sizi ruhsuz oportünistler, çürümüş bürokratlar sizi! Taksim Ruhu yaşıyor, yaşayacak!” makalesi.

Yazarlarımızdan H. Selim Açan’ın kaleme aldığı “Türk Solu” makalesi, Türkiyeli devrimci sosyalistleri iflah olmaz sosyal şovenlerle aynı kefeye koymakla kalmayıp halklar arasında milliyetçi düşmanlık duygularını besleyen indirgemeci yaklaşımları eleştiriyor.

Oya Açan’ın “Birleşik Devrim Zorunluluğu: Zorluklar ve Olanaklar”makalesi ise Türkiye devrimiyle Kürt özgürlük mücadelesinin birbirini tamamlayıp bütünlemeye olan ihtiyacının dayanaklarına dikkat çekiyor.

Çiğdem Devran “Saldırı, Yatırım, Hırsızlık” başlığını taşıyan makalesinde ırkçı faşist rejimin Kürt sorununda izlediği inkâr, imha ve savaş politikalarının arka planında yatan nedeni, Türk tekelci ve orta burjuvazisinin sadece Kuzey’de değil Güney Kürdistan ve Rojava’daki dizginsiz sömürü ve yağma iştahını verilerle sergiliyor.

Yunus Özgür, İnşaat-İş’le Dev Yapı-İş arasındaki yoldaşça işbirliği deneyiminden çıkarılan dersleri özetlediği “İstanbul Finans Merkezi Şantiyesi Deneyimi: Dayanışma, Fiili ve Meşru Mücadele” dizisinin bu sayıda yer alan ikinci bölümünde şantiyedeki çalışmayı hangi yaklaşımla nasıl adım adım ördüklerini anlatırken ders aldıkları iki vahim hatalarını büyük bir içtenlikle dile getiriyor.

Dergide ilk yazısı yayınlanan Alınteri yazarlarından Çiçek Özgen, “Çocuk İşçi Değil, Çocuk Olunmalı” başlığını koyduğu yazısında çocuk emeği sömürüsünün kapitalizmin tarihindeki yerini hatırlattıktan sonra Türkiye’deki çocuk emeği sömürüsünün boyutlarını sergiliyor, meslek lisesi öğrencilerinin “staj” adı altında hayasızca sömürülmelerinin kılıfı olan MESEM projesini teşhir ediyor.

“Sendikal Bir Stratejinin Ana Esaslarına Dair” başlığını taşıyan bir dizinin bu sayıda yer alan ilk bölümünde, komünist bir örgütün sınıf içinde yürüteceği sendikal faaliyetin temel esasları yoğunlaştırılmış tezler biçiminde ortaya konuluyor.

Mürüvet Küçük, “Kadın Hareketinin Tarihsel Gelişimi” başlığını taşıyan eleştirel feminizm tarihi okumasının bu sayıda yer alan üçüncü bölümünde, feminist çevrelerin Marx ve Engels şahsında Marksizme yönelttikleri eleştirilerin temelden yoksunluğu ve haksızlığı üzerinde duruyor.

Kazım Bayraktar ise ilk bölümünü geçen sayımızda yayınladığımız “Sol Liberal ‘Radikal Demokrasi’” incelemesinin devamında, kapitalist üretim tarzının zorunlu hareket yasalarının üzerinden atlayarak “erdemli toplumun kurulabileceği” yanılsamasının tarihteki en görkemli örneği olan Jakoben Devrim’in trajik yenilgisi ışığında post-modern radikal demokrasi anlayışının eleştirisini sürdürüyor.

Poyraz Soysal, 24 Nisan Ermeni soykırımının yıldönümü vesilesiyle kaleme aldığı “Çökmenin Bahanesi, İnkârın Çürütmesi” başlıklı makalesinde Abdülhamit döneminde başlayan Ermeni soykırımlarının temelinde yatan neden olan azınlıkların ellerindeki birikmiş sermayeye çökme amacının altını çizmekle kalmayıp bu yağma politikasındaki tarihsel devamlılığa dikkat çekiyor.

Selçuk Ulu, yapay zeka konusundaki tartışmalara ilişkin geçen sayımızda başladığı yazı serisini bu sayıda “Kapitalizmi Yapay Zeka da Kurtaramayacak” makalesiyle sürdürüyor.

D. Emrah Zıraman’ın bu sayıdaki yazısının başlığı ise “Bir Savaş Meydanı Olarak İnternet”. Zıraman, internetin gelişim seyrinin değişik etaplarına dair bilgilendirici bir özet sunuyor.